top of page

Günlük Çalışma Süreleri

  • Yazarın fotoğrafı: Aykutlu Çıkar
    Aykutlu Çıkar
  • 9 Ağu 2023
  • 3 dakikada okunur

İş Kanunu’nun 41.maddesi: “Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir. (…) Fazlaçalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.” düzenlemesi yer almaktadır. Madde gerekçesinde ise “ Getirilen bu düzenleme ile fazla çalışma ve fazla süreli çalışmanın belirlenmesinde, artık günlük çalışma süresi yerine haftalık çalışma süresinin esas alınması kabul edilmiştir. Haftalık en çok 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışmadır. Ancak işyerlerinde iş sürelerinin günde 12 saati aşmamak üzere farklı bir biçimde, yoğunlaştırılmış iş haftalarının uygulandığı durumlarda, yani denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin ortalama çalışma süresi normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı hallerde toplam 45 saati assalar dahi bu çalışmalar fazlaçalışma sayılmayacaktır. Ayrıca yeni düzenlemeye göre ortalama çalışma süresi, fazla çalışmalar da dahil olmak üzere, haftada 48 saati aşamaz. (…) Bu maddede yapılan önemli bir değişiklik de, fazla çalışma veya fazla süreli çalışma yapan işçilere istemeleri halinde, bu çalışmalarının karşılığı olarak zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında 1 saat 30 dakikayı, fazla süreli çalıştığı her saat karşılığında 1 saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilme imkanının tanınmasıdır. Bu durumda işçi isterse yaptığı günlük çalışma süreleri üzerindeki çalışması için zamlı ücret alabilecek, isterse çalıştığı sürelerin karşılığını serbest zaman olarak kullanabilecektir. İşçi hak ettiği bu serbest zamanı 6 ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmaksızın kullanacaktır.” düzenlenmiştir. İş Kanunu’nun 41. maddesinin 8. fıkrası ise dinlenme hakkının kullanılması amacı ile azami fazlaçalışma süresi öngöreren “Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazlaolamaz.” hükmüne havidir. Bilim komisyonu tarafından hazırlanan taslakta 270 saatlik yıllık sınırlama değil, haftada azami üç saat fazla çalışma düzenlenmişti. Bu halde işçinin yıllık yapabileceği azami çalışma süresi 156 saat olmaktaydı. Ancak ilgili komisyonlarca tasarı değiştirilerek 270 saat olarak belirlenmiştir. Uygulamada ise haftada 66 saat ve yılda 270 saati aşan çalışmalar, azami çalışma süresinin aşılmasının ayrıca caydırıcı bir müeyyideye bağlanmaması nedeni ile sıklıkla görülmektedir.[1] İş Kanunu’nun 63.maddesine göre, “Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi,işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekildedağıtılabilir. Kanundaki azami sınırlandırmalara rağmen günlük çalışma süresi iş hayatında ağırlıklı olarak 11 saati ve yıllık fazla çalışma süresi ise 270 saati aşmaktadır. Çalışma saatinin günlük 11 saati aşması halinde ise Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 3. maddesi: “Ara dinlenmeleri, iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak, yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenir. ” hükmünün pratik olarak uygulanamayacağı açıktır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında 270 saate kadar olan fazla çalışmanın ücretin içerisindesayılabileceği, aşan kısmın işçiye ödeneceği görülmekte olup, fazla mesai ücreti ödenmesiharicinde azami çalışma sürelerinin aşılmasının ayrıca bir yaptırımı olmadığı görülmektedir.[2] Fazla sürelerle çalıştırılma noktasında yargı makamları ve yasal düzenlemeler işçinin rızasını aramakla birlikte işçinin rızasının özgür verildiğine şüpheyle yaklaşılması gerekmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da fazla çalışmanın uygulamada yasal üst sınırın üstünde uygulanmasının yerleşmiş olduğunu ve işçilerin dinlenme haklarını etkin kullanamadıklarını açıkça ortaya koymaktadır. Ancak Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2014/19129 E. ve 2015/13542 Karar sayılı kararında : Somut olayda, davacı, yıllık yasal sınır olan 270 saatten fazla mesai yaptırıldığı ve bu hususun çalışma şartlarının uygulanmaması olduğu iddiasıyla iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürmüş olup dosyada davacının her yıl için fazla çalışma yapmaya muvafakat ettiğine ilişkin verdiği bir belge bulunmamaktadır. Ücrete, fazla çalışma karşılıklarının dahil olması ise, peşinen muvafakat niteliğinde olmayıp mahkemece 270 saati aşan çalışmaların varlığının araştırılıp var olduğunun tespiti halinde, davacının fesih hakkının doğduğunu kabul etmek gerekirken, davacının fazla çalışmaya kaldığı ve ücretini de aldığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddi hatalıdır. ifadeleri ile işçinin bu halde haklı nedenle fesih hakkının doğacağına hükmetmiştir. İş hayatı uygulamasında çalışma sürelerine aykırılığın yoğun olduğu görülmektedir. Emredici düzenlemeler, caydırıcı yaptırımlar ve denetleme olmaksızın işçiye bu sebeple iş akdini haklı sebeple fesih hakkı vermesi işçiyi korumaya elverişli değildir. Şöyle ki; ekonomik olarak bağımlı olan işçinin fesih hakkını kullanması her zaman mümkün olmamaktadır. Ayrıca uygulamadaki ihlalin yaygınlığı karşısında, işçi haklı sebeple iş akdini feshetse dahi, uygulama genelindeki sorunlar çözülmeden dinlenme hakkının etkin kullanılmasını sağlamaya elverişli olmayacaktır. Dinlenme süresinin işçilerin sağlığı ile doğrudan ilişkili olması, emredici hukuk kuralları ile düzenlenmesini gerekli kılmaktadır. Dinlenme sürelerinin kullanılmaması halinde işçi dinlenme sürelerinin niteliğine göre fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı almakla birlikte söz konusu maddi kazanım işçinin ruh ve beden sağlığı ile özel hayatının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmadığından yetersiz kalmaktadır. İşçinin fazla mesai ücretinin ödenmesi işçi lehine olsa dahi uygulamada günlük 11 saati aşançalışma süreleri ile işçinin maddi hakları yanında özel hayatının ve dinlenme hakkının da ihlaledildiği ve fazla çalıştırmanın idari ve cezai yaptırımlarının da düzenlenmesi gerektiğikanaatindeyiz. [1] Serkan Odaman, Esneklik Prensibi Çerçevesinde Yargıtay Kararları Işığında Türk İş Hukukunda Çalışma Süreleri ve Yöntemleri (Legal Yayıncılık 2013) 48 [2] Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2018/10405 E. ve 2019/550 K. sayılı kararı “hizmet sözleşmesine göre yıllık 270 saate kadar olan çalışmalar aylık ücrete dahil olduğundan 270 saati aşan haftalık çalışmanın fazla çalışma olarak hesaplanması gerekmekte olup yasal ara dinlenmelerinin tenzili sonucu fiili çalışma sürelerinin belirlenmesi neticesi …..www.lexpera.com



 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


AYKUTLU & ÇIKAR HUKUK DANIŞMANLIK

Adres:  Adres: Nurol Tower No: 1206 Yeni Yol Cd., 34387 Şişli/İstanbul

Telefon: 0212 877 96 45

Mail: info@aykutlucikar.av.tr

bottom of page